Oyun bağımlılığının, ailelerin karşılaştığı zorlukları aşmak için uzman rehberliğinde çözüm arayışına girdiği bir süreç haline geldiğini belirten Uzman Klinik Psikolog Gözde Nur Kınalı, “Ailenin de danışmanlık hizmeti alması, sürecin daha kolay aşılması noktasında önemlidir” dedi.
‘BAĞIMLILIĞIN KESİLMESİ ZOR BİR SÜREÇ’
DHA’nın haberine göre oyun bağımlılığı için çözüm önerilerinde bulunan Medical Park Göztepe Hastane Kompleksi’nden Uzman Klinik Psikolog Gözde Nur Kınalı, oyun bağımlılığına karşı ailelere yönelik etkili başa çıkma stratejileri konusunda önerilerde bulundu.
Kişide oyunlara yönelik bağımlılık olarak nitelendirilebilecek yoğunlukta ve nitelikte davranışlar gözlemlendiğinde, ailenin bunu birtakım uzmanlar eşliğinde yürütmesinin önem teşkil ettiğinin altını çizen Uzm. Klnk. Psk. Kınalı, “Bağımlılık sürdürücü davranışların kesilmesi zor bir süreçtir. Bu davranışların tamamen kesilmesinin sağlanmasında tıkanmalar olabilecektir. Bu nedenle, bu serüvenin başlangıcında ailenin de danışmanlık hizmeti alması gerekmektedir. Tabii ki bu minör bir müdahaledir. Büyük resme bakıldığında, dış ortamın veya teknoloji dışı zaman geçirme olasılıklarının ilgililer tarafından yetersiz algılanması, teknolojik cihazlara yönelik bağımlılığı artırabilmektedir” diye konuştu.
‘TEKRAR ETMESİNİN ÖNÜNE GEÇİLMELİ’
Oyun bağımlılığıyla mücadele eden bireyleri ve bu alanda faaliyet gösteren merkezleri desteklemek adına, tedavi sürecinde yalnızca medikal ve terapötik yaklaşımların ötesine geçmenin önemli olduğuna dikkat çeken Kınalı, “Bu bağlamda, danışanları sadece tedavi etmekle kalmayıp aynı zamanda nüksleri önlemek için Siberay, Yeşilay ve Sağlık Bakanlığı’nın etkinlik ve programlarına katılım, bağımlılığın nüksetmemesi için çok önemlidir. Böylece, bireyler sadece oyun bağımlılığından kurtulmakla kalmayacak, aynı zamanda sağlam bir destek ağıyla hayatlarını sürdürebileceklerdir” ifadelerini kullandı.
‘ZARARI FAYDASINDAN FAZLA’
İnternet üzerinden veya bilgisayardan oynanan oyunların günümüzde büyük küçük herkesin vazgeçemediği bir aktivite haline geldiğini dile getiren Kınalı, insanların bazıları bu sanal oyunları hobi olarak gördüklerini ve çok zevk aldıklarını belirtseler de bunların zararlı etkilerinin zevk verici yanlarından çok fazla olduğunu belirtti.
Oyuna odaklanan çocukların dışarıda karşılaşabileceği tehlikeyi algılamalarında sorun olabileceği için bu tarz oyunlardan olabildiğince uzak tutulması gerektiğine işaret eden Uzm. Klnk. Psk. Kınalı, “Bazı oyunların özellikle popülerliğinin tüm dünyada artması daha fazla merak uyandırmaktadır. Bu tarz oyunlar zevk ve heyecan verici olabilir, fakat hayatımızda yarattığı tehlikeler daha fazladır. Bu nedenle özellikle ebeveynlerin, çocukların oynadığı oyunlar üzerinde kontrol sağlamaları hem ruhsal hem de fiziksel sağlıkları için oldukça önemlidir” dedi.
‘ERGENLERDE MOBİL OYUN BAĞIMLILIĞI HAD SAFHADA’
Gelişen teknolojiyle beraber oyun bağımlılığının da artış gösterdiğini ifade eden Uzm. Klnk. Psk. Kınalı, özellikle 7’den 77’ye mobil oyun bağımlığının gözle görülür bir artış kaydettiğini vurgulayarak şu uyarılarda bulundu: “Mobil oyunlar öncelikle keyif verici ve merak uyandırdığı için tercih edilir. Başlangıçta kısa süreli olarak bu oyunların etkisi altına giren kişi, zamanla kullanım süresini artırarak zamanının büyük bir kısmını mobil oyunlara ayırır. Bu kullanım süresinin artması, bağımlılık riskini de artırmakta zamanla kişiyi bağımlı hale getirmektedir. Sosyal ilişkilerde sorun yaşayan kişilerde, içe kapanık insanlarda, depresif kişilerde ve özellikle ergenlik dönemindeki gençlerde mobil bağımlılık riski fazladır.”
‘DUYGULARI KÖRELTİP, KİŞİYİ DONUKLAŞTIRIYOR’
Mobil oyunların kullanımı arttıkça dış dünyayla yüz yüze ilişkilerin de azaldığını belirten Uzm. Klnk. Psk. Kınalı, “Bu durum kişiyi daha içe dönük yaparken zamanla duygulanım azalmaları olur. Oyun oynarken hissettiği baştaki heyecan duygusu zamanla durağan bir hale gelir ve kişi donuklaşabilir. Aynı zamanda bu çocukların engellenme eşiğinde düşme olduğu için öfke kontrollerinde de bozulmalar görülmektedir” diye konuştu.
Yapılan araştırmaların 13-17 yaş grubundaki gençlerin interneti ve bu tarz oyunları kullanım oranının daha yüksek olduğunu gösterdiğini işaret eden Uzm. Klnk. Psk. Kınalı, “Yine yapılan araştırmalar çocuğun yalnızlık hissi, sevgi eksikliği, depresyon ve stres düzeyinin fazla olmasının da teknoloji bağımlılığına yol açtığını göstermektedir. Özellikle sosyal medyada mobil oyunlarla ilgili paylaşımlar oyunların çekiciliğini artırmaktadır. Bu yaş grubu gençler için heyecan ve farklılık çekici olduğundan daha çok merak eder ve daha fazla yönelim sağlarlar” açıklamasında bulundu.
’12 YAŞTAN KÜÇÜKLERİN SAĞLIĞINI RİSKE EDEBİLİR’
12 yaştan küçük çocukların da tehlikede olduğuna dikkat çeken Uzm. Klnk. Psk. Kınalı, şu bilgileri paylaştı: “Özellikle 12 yaş öncesinde ve muhakeme yetisi henüz gelişmemiş çocuklar gerçekle hayal ürünü arasındaki belirlemeyi yapmakta zorlanıp ciddi güvenlik sorunları yaşayabilirler. Oyun içeriğinde olan uçma, kaçma, zarar verme davranışlarının gerçek hayatta da olabileceğini varsayıp bunları deneyebilir ve sağlıklarını riske atabilirler.” (HABER MERKEZİ)